PARTİLİ CUMHURBAŞKANI SEÇİLİR, PARTİSİ SANDIKTAN 2.ÇIKARSA
CUMHURBAŞKANI “ANA MUHALEFET LİDERİ” SIFATINI TAŞIYACAK.
Yeni anayasa paketine göre; partili aday cumhurbaşkanı
seçilir, partisi ise sandıktan ikinci çıkarsa cumhurbaşkanı “ana muhalefet
lideri” sıfatını taşıyacak. Cindoruk"'Böyle garabet olmaz' dedi.
PARLAMENTO HABER, (H. Hüseyin KAHVECİ) Anayasa paketinde yer alan ve
cumhurbaşkanının partili olabilmesine olanak tanıyan düzenleme, önceki gece
Meclis Anayasa Komisyonu'ndan geçti. Ancak bu maddeyle büyük bir çelişki de
ortaya çıktı. Cumhurbaşkanının aynı zamanda “muhalefet lideri” olma ihtimali
doğdu.
İLK KONGREDE ADAY OLACAK: Değişikliğe göre; cumhurbaşkanı, mevcut sistemde olduğu gibi
tarafsız konumda bulunmayacak ve partisiyle ilişkisi kesilmeyecek. Partisinin
genel başkanlık görevini de üstlenebilecek. 2019 seçimlerinden önce yürürlüğe
girmesi öngörülen bu düzenlemeyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da AKP'ye
yeniden üye olması ve ilk kongrede genel başkan seçilmesi bekleniyor. 2019
yılında hem Cumhurbaşkanlığı hem de genel seçim aynı gün yapılacak.
Partili aday cumhurbaşkanı seçilir, partisi ise Türkiye
Büyük Millet Meclisi'nde çoğunluğu elde edemezse, ilginç bir durum ortaya
çıkacak. Partisi seçimlerden ikinci parti olarak çıkarsa cumhurbaşkanı bu kez
“Ana muhalefet lideri” sıfatını taşıyacak.
“PAKETİN TÜMÜ PROBLEMLİ”: Bu çelişkiye dikkat çeken TBMM eski Başkanı Hüsamettin
Cindoruk yaptığı açıklamada, “Böyle garabet olmaz, partili cumhurbaşkanı ya da
başkan sistemi, beraberinde ihtilafı da getirir” dedi. Cindoruk şunları
söyledi:
BU sistemin tutar tarafı yok. Paketin tümü problemli… Bu
madde ise beraberinde birçok sakıncayı getiriyor. İki seçim bir arada yapıldı,
Cumhurbaşkanı seçildi ama genel başkanı olduğu parti TBMM'de çoğunluğu
sağlayamadı. Bu durumda başkan ya da cumhurbaşkanı, aynı zamanda ana muhalefet
partisinin de lideri olacak.
SABAH BAŞKA, ÖĞLE BAŞKA: Sabah cumhurbaşkanlığı, öğleden sonra muhalefet liderliği mi
yapacak? Bakanları kendisi atayacak ve kabineyi kuracak ama parlamentoda en çok
sandalyeye sahip partinin genel başkanı başkası olacak. Böyle bir durumda en mantıklısı
cumhurbaşkanının genel başkanlık görevinden ayrılması olur.
‘BAŞKANIN HANGİ SIFATIYLA HAREKET ETTİĞİNİ NEREDEN
BİLECEĞİZ?': CHP eski Milletvekili ve AİHM eski Yargıcı Rıza Türmen,
anayasa değişikliği teklifinin toplumu büsbütün kutuplaştıracağını belirtti.
Türmen, Cumhuriyet gazetesinde dün “Başkanınız neyi temsil edecek?” başlıklı
bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı: “Seçilecek başkan Türkiye'deki
istikrarsızlığı ortadan kaldırmak için şimdi alamadığı hangi önlemi alacak?
Bugünkü istikrarsızlığın en büyük nedeni hükümet
politikaları sonucu yaratılan kutuplaşma. Başkanlık sistemi ise kutuplaşmayı
artırıcı bir etken... (…) AKP önerisinde, bütün güç tek bir kişinin elinde
toplanacak. Oysa başkanlık sistemi sert bir güçler ayrılığına dayanır. (…)
Siyasi Partiler Yasası'na göre, partiyi temsil yetkisi genel başkana ait. Oysa
anayasa, cumhurbaşkanının Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ettiğini belirtiyor.
Bir kişi hem partiyi, hem devleti nasıl temsil eder?
Başkanın hangi sıfatıyla hareket ettiğini nereden bileceğiz?
Özetle, başkanın partisiyle ilişkisinin kesilmemesi, başkanlık ve
milletvekilliği seçimlerinin aynı zamanda yapılması, başkana tabi bir Meclis'in
meydana gelmesi sonucunu doğuracak. (…) Başkanlık sisteminin bu sakıncasını
önlemenin yolu, bütün iktidarı tek bir elde toplayarak diktatoryal bir rejim mi
kurmaktır?”